Realizm Kaça Ayrılır ?

Romantik

New member
\Realizm Nedir?\

Realizm, 19. yüzyılın ortalarında Fransız edebiyatında doğan, gerçeği olduğu gibi ve süsten arındırılmış bir şekilde tasvir etmeye çalışan bir edebi akımdır. Realizm, doğrudan gözlemlerle elde edilen, insanları ve toplumu olduğu haliyle anlatmayı amaçlayan bir yaklaşımdır. Edebiyatın dışında, felsefe, sanat ve sinema gibi birçok alanda da etkili olmuştur. Realist yazarlar, bireyleri ve toplumları sosyal, psikolojik ve ekonomik yönlerden gerçekçi bir şekilde ele almışlar, idealize etmeden ya da abartmadan anlatım yapmışlardır.

Ancak realizm, zaman içinde farklı alt akımlara ayrılmış ve her biri farklı yönlerden gerçekliği ele almıştır. Bu makalede, realizmin temel ayrımlarını ve alt dallarını inceleyeceğiz.

\Realizm Kaç Çeşide Ayrılır?\

Realizm, birçok farklı yönüyle gelişmiş ve farklı akımlar ortaya çıkarmıştır. Bunları başlıca üç ana grupta toplamak mümkündür: klasik realizm, sosyal realizm ve psikolojik realizm.

1. \Klasik Realizm\

Klasik realizm, realizmin ilk evresi olarak kabul edilir ve 19. yüzyılın ortalarına dayanır. Bu dönemin en önemli temsilcilerinden biri, Fransız yazar Gustave Flaubert’tir. Klasik realizm, toplumun sıradan bireylerini, onların günlük yaşamlarını, duygusal ve toplumsal durumlarını gerçekçi bir şekilde anlatmayı amaçlamıştır. Bu dönemde, yazarlar, toplumda çok fazla etkisi olan üst sınıfların ve aristokratların yerine, işçi sınıfından, köylülerden ve düşük statülü bireylerden karakterler seçmişlerdir. Eserlerde, genellikle bireylerin toplumsal yapılarla olan ilişkileri ve bu ilişkilerin kişisel yaşamları üzerindeki etkisi incelenmiştir.

Klasik realizmin en belirgin özelliklerinden biri, olayların ve karakterlerin çok ayrıntılı bir biçimde tasvir edilmesidir. Flaubert’in "Madame Bovary" adlı eserinde olduğu gibi, olayların gelişimi, karakterlerin içsel çatışmaları ve çevreleriyle ilişkileri derinlemesine ele alınır. Bu dönemde kullanılan dil ise, süsten uzak, sade ve anlaşılırdır.

2. \Sosyal Realizm\

Sosyal realizm, özellikle 20. yüzyılın başlarında, sosyal adaletsizliklere ve sınıf ayrımına dikkat çekmek amacıyla gelişmiş bir alt akımdır. Bu akım, bireylerin toplumdaki zorluklarla nasıl mücadele ettiğini, aynı zamanda toplumsal yapının bireyler üzerindeki baskılarını vurgular. Sosyal realizm, sanayi devrimi sonrasındaki değişen toplumsal yapıyı ele alır ve genellikle işçi sınıfının, köylülerin ve alt sınıfların yaşamını konu alır.

Sosyal realizmin en tanınmış isimlerinden biri John Steinbeck’tir. "Gazap Üzümleri" adlı eserinde, ekonomik buhran ve sosyal eşitsizliklerin, bireylerin yaşamlarını nasıl etkilediğini anlatır. Bu tür eserlerde, karakterlerin yaşadığı sıkıntılar, toplumdaki geniş yapısal sorunların bir yansıması olarak gösterilir.

Sosyal realizm, sadece edebiyatla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda resim ve sinema gibi sanat dallarında da etkili olmuştur. Özellikle Sovyetler Birliği’nde, sosyalizmin ideolojisine paralel olarak gelişen sosyal realist sanat, işçi sınıfını ve kolektif emeği yüceltmiştir.

3. \Psikolojik Realizm\

Psikolojik realizm, bireylerin iç dünyalarını ve zihinsel süreçlerini derinlemesine irdeleyen bir akımdır. Bu akımda, toplumsal yapılar ve olaylar kadar, bireyin psikolojik durumu, düşünsel çatışmaları, bilinçaltı süreçleri ve duygu dünyası da önemli bir yer tutar. Psikolojik realizm, özellikle 20. yüzyılın başlarında, modernist akımların etkisiyle ortaya çıkmıştır.

Bu tür realizmin en önemli temsilcilerinden biri Fyodor Dostoyevski’dir. "Suç ve Ceza" adlı eserinde, Raskolnikov’un içsel çatışmalarını, suçluluk duygusunu ve bireysel psikolojik çözümlemelerini oldukça derinlemesine işler. Bu akımda, karakterlerin davranışları, yalnızca toplumsal etkenler değil, aynı zamanda bireysel psikolojik faktörlerle de açıklanır.

\Realizm ve Diğer Akımlar Arasındaki Farklar\

Realizm, sadece edebi bir akım değil, aynı zamanda bir dünya görüşüdür. Gerçekliği olduğu gibi kabul eden realizm, diğer edebi akımlarla karşılaştırıldığında önemli farklar taşır. Örneğin, romantizmle kıyaslandığında, romantizm hayal gücüne ve bireysel duygulara dayalı bir yaklaşımken, realizm gerçekçi bir bakış açısıyla bireylerin ve toplumun gerçek durumlarını sunar.

Romantizmin aksine, realizm idealize etme ve abartma gibi bir amaca sahip değildir. Realist yazarlar, hayatın sert gerçekleriyle yüzleşir ve bu gerçekleri okuyucuya sunduklarında herhangi bir süsleme ya da pozlama yapmazlar. Aynı şekilde, realizmin natüralizmden farkı da doğrudan gözlemlerle gerçekliği tasvir etme yaklaşımında yatar. Natüralizm, realizmin daha aşırı ve deterministik bir biçimi olup, çevresel ve genetik faktörlerin birey üzerindeki etkilerini daha baskın bir şekilde işler.

\Realizm Günümüzde Nasıl Bir Etki Yaratmıştır?\

Günümüzde realizm, sadece edebiyatla sınırlı kalmayıp, tiyatro, sinema, televizyon dizileri ve plastik sanatlarda da etkisini sürdürmektedir. Özellikle sinemada, neorealizm akımı, realizmin 20. yüzyıldaki bir yansıması olarak öne çıkmıştır. Neorealizmde, toplumun alt sınıflarından karakterlerin hikayeleri, gerçek mekanlarda ve doğal koşullarda çekilen sahnelerle anlatılır. Bu akım, 1940'lı yıllarda İtalya'da ortaya çıkmış ve yönetmenler, özellikle sosyal ve ekonomik sorunlara dikkat çekmek amacıyla realizmden ilham almışlardır.

Sinema dışında, televizyon dizilerinde de realizmin etkisi görülmektedir. Günümüzde, birçok dizi, toplumun gerçek sorunlarını, bireysel ve toplumsal krizleri realist bir bakış açısıyla ele almaktadır. Bu diziler, toplumsal eleştiriyi amaçlayan ve bireylerin içsel dünyalarını açığa çıkaran yapımlardır.

\Sonuç\

Realizm, tarihsel süreç içinde farklı alt akımlar yaratmış ve her biri, gerçekliği farklı bir bakış açısıyla incelemiştir. Klasik realizm, sosyal realizm ve psikolojik realizm gibi alt dallar, edebiyatı ve sanatı etkileyen temel yaklaşımlar arasında yer alır. Realizm, ideolojilerin, toplumsal yapılarının ve bireysel psikolojilerin analizine dayalı bir edebi akım olarak, hem geçmişte hem de günümüzde büyük bir öneme sahiptir.